Almanca en önemli 100 fiili kategoriler içinde size sunuyoruz.
Öğrenmesi kolay bir kategori sistemiyle 100 Almanca B1 kelime fiil listesi.
Liste, aşağıdaki kategorilere göre düzenlenmiştir:
- Temel Fiiller: Olmak, Gitmek, Yapmak vb.
- İletişim Fiilleri: Konuşmak, Sormak, Anlamak vb.
- Hareket Fiilleri: Yürümek, Koşmak, Atlamak vb.
- Duygu Fiilleri: Sevmek, Beğenmek, Korkmak vb.
- Düşünme Fiilleri: Düşünmek, Anlamak, Hatırlamak vb.
- Varoluş Fiilleri: Bulunmak, Olmak, Var Olmak vb.
- Diğer Önemli Fiiller: Karışık bir şekilde verilmiştir.
Temel Fiiller
- Sein (Olmak): Ich bin müde. (Yorgunum.)
- Haben (Sahip Olmak): Ich habe ein Auto. (Arabam var.)
- Werden (Olmak): Er wird Arzt. (Doktor olacak.)
- Gehen (Gitmek): Ich gehe in die Schule. (Okula gidiyorum.)
- Kommen (Gelmek): Der Zug kommt um 10 Uhr. (Tren saat 10’da geliyor.)
- Machen (Yapmak): Ich mache Frühstück. (Kahvaltı yapıyorum.)
- Können (Bilmek): Kannst du Deutsch? (Almanca biliyor musun?)
- Wollen (İstemek): Ich will einen Kaffee trinken. (Kahve içmek istiyorum.)
- Müssen (Mecbur Olmak): Du musst heute arbeiten. (Bugün çalışmalısın.)
- Dürfen (İzin Verilmek): Darf ich hier rauchen? (Burada sigara içebilir miyim?)
İletişim Fiilleri
- Sprechen (Konuşmak): Sprichst du Englisch? (İngilizce konuşuyor musun?)
- Fragen (Sormak): Kannst du mir helfen? (Bana yardım edebilir misin?)
- Hören (Dinlemek): Ich höre gerne Musik. (Müzik dinlemeyi seviyorum.)
- Verstehen (Anlamak): Ich verstehe nicht. (Anlamıyorum.)
- Sagen (Söylemek): Was hast du gesagt? (Ne dedin?)
- Antworten (Cevaplamak): Kannst du meine Frage beantworten? (Sorumu cevaplayabilir misin?)
- Rufen (Aramak): Ich rufe dich später an. (Seni daha sonra ararım.)
- Schreiben (Yazmak): Ich schreibe einen Brief. (Mektub yazıyorum.)
- Lesen (Okumak): Ich lese gerne Bücher. (Kitap okumayı seviyorum.)
- Lernen (Öğrenmek): Ich lerne Deutsch. (Almanca öğreniyorum.)
Hareket Fiilleri
- Gehen (Yürümek): Ich gehe spazieren. (Yürüyüşe gidiyorum.)
- Laufen (Koşmak): Er läuft schnell. (Hızlı koşuyor.)
- Springen (Atlamak): Die Kinder springen im Park. (Çocuklar parkta zıplıyor.)
- Schwimmen (Yüzmek): Ich schwimme gerne im Meer. (Denizde yüzmeyi seviyorum.)
- Fahren (Gitmek): Ich fahre mit dem Auto. (Arabayla gidiyorum.)
- Fliegen (Uçmak): Der Vogel fliegt in den Himmel. (Kuş gökyüzüne uçuyor.)
- Tanzen (Dans Etmek): Sie tanzen auf der Party. (Partide dans ediyorlar.)
- Klettern (Tırmanmak): Er klettert auf den Berg. (Dağa tırmanıyor.)
- Stoßen (Çarpmak): Ich habe mich an den Tisch gestoßen. (Masaya çarptım.)
- Ziehen (Çekmek): Er zieht den Wagen. (Arabayı çekiyor.)
Duygu Fiilleri
- Lieben (Sevmek): Ich liebe meine Familie. (Ailemi seviyorum.)
- Mögen (Beğenmek): Ich mag Pizza. (Pizza seviyorum.)
- Hassen (Nefret Etmek): Ich hasse Krieg. (Savaşı nefret ediyorum.)
- Freuen (Sevinmek): Ich freue mich auf den Urlaub. (Tatile gitmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.)
- Angst haben (Korkmak): Ich habe Angst vor Spinnen. (Örümceklerden korkuyorum.)
- Wütend sein (Öfkeli Olmak): Er ist wütend auf mich. (Bana kızgın.)
- Traurig sein (Üzgün Olmak): Sie ist traurig, weil ihr Hund gestorben ist. (Köpeği öldüğü için üzgün.)
- Sich schämen (Utanmak): Ich schäme mich für meinen Fehler. (Hatama utanıyorum.)
- Sich wundern (Şaşırmak): Ich wundere mich, dass du das geschafft hast. (Bunu başardığına şaşırıyorum.)
- Sich freuen (Sevinmek): Ich freue mich, dich zu sehen. (Seni görmek beni mutlu ediyor.)
Düşünme Fiilleri
- Denken (Düşünmek): Was denkst du darüber? (Bu konuda ne düşünüyorsun?)
- Glauben (İnanmak): Ich glaube an dich. (Sana inanıyorum.)
- Wissen (Bilmek): Ich weiß nicht, was ich tun soll. (Ne yapacağımı bilmiyorum.)
- Sich erinnern (Hatırlamak): Ich kann mich nicht an seinen Namen erinnern. (Adını hatırlayamıyorum.)
- Vergessen (Unutmak): Ich habe meinen Schlüssel vergessen. (Anahtarımı unuttum.)
- Lernen (Öğrenmek): Ich lerne Deutsch in der Schule. (Okulda Almanca öğreniyorum.)
- Verstehen (Anlamak): Ich verstehe nicht, was du sagst. (Ne dediğini anlamadım.)
- Entscheiden (Karar Vermek): Ich habe mich entschieden, nach Berlin zu ziehen. (Berlin’e taşınmaya karar verdim.)
- Planen (Planlamak): Was hast du für morgen geplant? (Yarın için ne planların var?)
- Hoffen (Umut Etmek): Ich hoffe, dass es dir gut geht. (Umarım iyisindir.)
Varoluş Fiilleri
- Sein (Olmak): Er ist Arzt. (Doktor.)
- Werden (Olmak): Sie wird Lehrerin. (Öğretmen olacak.)
- Existieren (Var Olmak): Gibt es Leben auf anderen Planeten? (Başka gezegenlerde yaşam var mı?)
- Heben (Bulunmak): Wo ist mein Buch? (Kitabım nerede?)
- Stehen (Durmak): Der Stuhl steht am Fenster. (Sandalye pencerenin yanında duruyor.)
- Liegen (Yatmak): Die Katze liegt auf dem Sofa. (Kedi kanepede yatıyor.)
- Sich befinden (Bulunmak): Ich befinde mich in Zürich. (Zürih’teyim.)
- Passieren (Olmak): Was ist gestern passiert? (Dün ne oldu?)
- Vorkommen (Geçmek): So etwas kommt selten vor. (Böyle bir şey nadiren olur.)
- Bleiben (Kalmak): Kannst du bitte hier bleiben? (Burada kalabilir misin?)
Diğer Önemli Fiiller
1. Erreichen (Ulaşmak):
- Anlam: Bir hedefe, yere veya sonuca varmak.
- Örnek Cümle: Der Zug erreichte den Bahnhof pünktlich. (Tren istasyona tam zamanında vardı.)
2. Reparieren (Tamir Etmek):
- Anlam: Bozulmuş veya hasar görmüş bir şeyi düzeltmek.
- Örnek Cümle: Kannst du mein Fahrrad reparieren? (Bisikletimi tamir edebilir misin?)
3. Grillen (Barbekü Yapmak):
- Anlam: Açık havada ızgarada yiyecek pişirmek.
- Örnek Cümle: Wir wollen am Wochenende grillen. (Hafta sonu barbekü yapmak istiyoruz.)
4. Kontrollieren (Kontrol Etmek):
- Anlam: Bir şeyin doğru veya düzgün olduğundan emin olmak için incelemek.
- Örnek Cümle: Bitte kontrolliere deine E-Mails. (Lütfen e-postalarını kontrol et.)
5. Notieren (Not Almak):
- Anlam: Bir şeyi unutmamak için yazmak.
- Örnek Cümle: Ich muss das notieren, sonst vergesse ich es wieder. (Bunu not etmeliyim, yoksa yine unuturum.)
6. Organisieren (Organize Etmek):
- Anlam: Bir şeyi planlamak ve düzenlemek.
- Örnek Cümle: Ich muss meine Geburtstagsparty organisieren. (Doğum günü partimi organize etmem gerekiyor.)
7. Planen (Planlamak):
- Anlam: Gelecekte yapılacak bir şeyi önceden düşünmek ve tasarlamak.
- Örnek Cümle: Wir planen einen Urlaub in Italien. (İtalya’da bir tatil planlıyoruz.)
8. Sammeln (Toplamak):
- Anlam: Bir araya getirmek veya biriktirmek.
- Örnek Cümle: Ich sammle Briefmarken. (Pul biriktiriyorum.)
9. Gehören (Ait Olmak):
- Anlam: Bir şeye veya birine ait olmak.
- Örnek Cümle: Das Buch gehört mir. (Bu kitap bana ait.)
10. Abnehmen (Kilo Vermek):
- Anlam: Vücut ağırlığından kaybetmek.
- Örnek Cümle: Ich möchte abnehmen. (Kilo vermek istiyorum.)
11. Vergleichen (Karşılaştırmak):
- Anlam: İki veya daha fazla şeyi yan yana koyarak benzerliklerini ve farklılıklarını incelemek.
- Örnek Cümle: Kannst du die beiden Produkte vergleichen? (Bu iki ürünü karşılaştırabilir misin?)
12. Abschließen (Bitirmek):
- Anlam: Bir işi veya görevi tamamlamak.
- Örnek Cümle: Ich habe meinen Bericht abgeschlossen. (Raporumu tamamladım.)
13. Ausziehen (Çıkarmak):
- Anlam: Bir şeyin üstünden veya içinden çıkarmak.
- Örnek Cümle: Zieh bitte deine Schuhe aus. (Lütfen ayakkabılarını çıkar.)
14. Anziehen (Giymek):
- Anlam: Vücuduna bir şey giymek.
- Örnek Cümle: Zieh bitte einen warmen Pullover an. (Lütfen sıcak bir kazak giy.)
15. Hinfallen (Düşmek):
- Anlam: Yere düşmek.
- Örnek Cümle: Ich bin heute morgen hingefallen. (Bu sabah düştüm.)
16. Besichtigen (Ziyaret Etmek, Gezmek):
- Anlam: Bir yeri turlamak ve görmek.
- Örnek Cümle: Wir haben gestern das Schloss besichtigt. (Dün şatoyu gezdik.)
17. Ausfallen (İptal Olmak):
- Anlam: Planlanan bir şeyin gerçekleşmemesi.
- Örnek Cümle: Der Flug ist ausgefallen. (Uçuş iptal edildi.)
18. Heiraten (Evlenmek):
- Anlam: Birisiyle evlilik yoluyla birleşmek.
- Örnek Cümle: Sie wollen im nächsten Jahr heiraten. (Gelecek yıl evlenmek istiyorlar.)
19. Erlauben (İzin Vermek):
- Anlam: Birinin bir şey yapmasına izin vermek.
- Örnek Cümle: Darf ich mein Handy benutzen? (Telefonumu kullanabilir miyim?) – Nein, das ist nicht erlaubt. (Hayır, izin verilmiyor.)
20. Üben (Pratik Yapmak):
- Anlam: Bir şeyi daha iyi yapabilmek için tekrar tekrar yapmak.
- Örnek Cümle: Ich muss Deutsch üben. (Almanca pratiği yapmalıyım.)
21. Dauern (Sürmek):
- Anlam: Bir şeyin ne kadar süreyle devam ettiği.
- Örnek Cümle: Wie lange dauert die Fahrt zum Flughafen? (Havaalanına gitmek ne kadar sürer?)
22. Markieren (İşaretlemek):
- Anlam: Bir şeyi bir işaretle belirlemek.
- Örnek Cümle: Kannst du bitte den wichtigen Text markieren? (Lütfen önemli metni işaretleyebilir misin?)
23. Gratulieren (Tebrik Etmek):
- Anlam: Bir başarı veya özel bir olay için birine iyi dileklerde bulunmak.
- Örnek Cümle: Herzlichen Glückwunsch zum Geburtstag! (Doğum günün kutlu olsun!)
24. Buchstabieren (Hecelemek):
- Anlam: Bir kelimenin harflerini tek tek telaffuz etmek.
- Örnek Cümle: Kannst du bitte das Wort buchstabieren? (Lütfen bu kelimeyi heceleyebilir misin?)
25. Vorbereiten (Hazırlamak):
- Anlam: Bir şeyi yapmak için önceden gerekli olan şeyleri yapmak.
- Örnek Cümle: Ich muss mich auf die Prüfung vorbereiten. (Sınava hazırlanmalıyım.)
26. Einschalten (Açmak):
- Anlam: Bir cihazı veya aleti çalıştırmak için açmak.
- Örnek Cümle: Kannst du bitte das Licht einschalten? (Lütfen ışığı açabilir misin?)
27. Ausschalten (Kapatmak):
- Anlam: Bir cihazı veya aleti çalıştırmaktan çıkarmak için kapatmak.
- Örnek Cümle: Bitte schalte den Fernseher aus. (Lütfen televizyonu kapat.)
28. Aufmachen (Açmak):
- Anlam: Bir şeyin kapağını veya kapağını açmak.
- Örnek Cümle: Kannst du bitte die Tür aufmachen? (Lütfen kapıyı açabilir misin?)
29. Zumachen (Kapatmak):
- Anlam: Bir şeyin kapağını veya kapağını kapatmak.
- Örnek Cümle: Mach bitte das Fenster zu. (Lütfen pencereyi kapat.)
30. Anmachen (Açmak):
- Anlam: Bir cihazı veya aleti çalıştırmak için açmak (genellikle ısı veya ışık üreten cihazlar için kullanılır).
- Örnek Cümle: Kannst du bitte die Heizung anmachen? (Lütfen kaloriferi açabilir misin?)
31. Ausmachen (Kapatmak) (Devam):
- Anlam: Bir cihazı veya aleti çalıştırmaktan çıkarmak için kapatmak (genellikle ısı veya ışık üreten cihazlar için kullanılır).
- Örnek Cümle: Mach bitte das Licht im Bad aus. (Lütfen banyodaki ışığı kapat.)
32. Aufhören (Bırakmak):
- Anlam: Bir şeyi yapmayı bırakmak.
- Örnek Cümle: Hör bitte auf zu reden! (Lütfen konuşmayı bırak!)
33. Aufwachen (Uyanmak):
- Anlam: Uykudan uyanmak.
- Örnek Cümle: Um welche Uhrzeit bist du gestern aufgewacht? (Dün saat kaçta uyandın?)
34. Aufstehen (Kalkmak):
- Anlam: Yataktan veya oturduğun yerden kalkmak.
- Örnek Cümle: Steh bitte auf, es ist spät! (Lütfen kalk, geç oldu!)
35. Frühstücken (Kahvaltı Etmek):
- Anlam: Sabahleyin ilk öğün yemek.
- Örnek Cümle: Was möchtest du zum Frühstück essen? (Kahvaltıda ne yemek istersin?)
36. Stellen (Koymak):
- Anlam: Bir şeyi bir yere koymak.
- Örnek Cümle: Stell bitte die Tasse auf den Tisch. (Lütfen fincanı masaya koy.)
37. Stehen (Durmak):
- Anlam: Bir yerde ayakta olmak.
- Örnek Cümle: Der Bus steht an der Haltestelle. (Otobüs durakta duruyor.)
38. Ergänzen (Tamamlamak):
- Anlam: Eksik olan bir şeyi eklemek.
- Örnek Cümle: Kannst du bitte den Satz ergänzen? (Lütfen cümleyi tamamlayabilir misin?)
39. Ordnen (Düzenlemek):
- Anlam: Bir şeyleri belli bir sıraya göre yerleştirmek.
- Örnek Cümle: Ich muss meine Bücher ordnen. (Kitaplarımı düzenlemem gerekiyor.)
40. Funktionieren (Çalışmak):
- Anlam: Bir cihazın veya sistemin düzgün bir şekilde çalışması.
- Örnek Cümle: Mein Drucker funktioniert nicht. (Yazıcım çalışmıyor.)
41. Einsteigen (Binmek):
- Anlam: Bir araca (otobüs, tren, araba vb.) binmek.
- Örnek Cümle: Bitte steigen Sie ein! (Lütfen binin!)
42. Aussteigen (İnmek):
- Anlam: Bir araçtan (otobüs, tren, araba vb.) inmek.
- Örnek Cümle: Bitte an der nächsten Haltestelle aussteigen. (Lütfen bir sonraki durakta inin.)
Umarım faydalı olmuştur. Lütfen beğendiyseniz güzel yorum yapmayı unutmayınız. Başarılar diliyorum.